get free quote

Banka reklamlarında sıkça duyarız: “… Bankası KOBİ’lerin yanında”, “KOBİ dostu … Bankası”, “KOBİ’ler bizim işimiz” gibi. Bu örneklerden herkesin kafasında canlanmıştır. Sadece bankalar değil, birçok devlet kurumu da KOBİ destek paketleri ile bu grubun faaliyetlerini teşvik eden çalışmalar yürütüyor. Peki ama nedir KOBİ? Neden televizyonda, internette, gazetelerde hep bu kavrama rastlıyoruz? Bu yazıda, tüm bu soruların cevaplarını ve daha fazlasını bulmanız mümkün.

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ)

kobi-nedir-2

Kavram elbette bir kısaltma. Açılımını ise alt başlıkta gördünüz. Bu, piyasadaki girişimciler arasında yapılan bir sınıflandırmanın sonucu. Yani, firmaların büyüklüğüne, yıllık cirolarına, net karlarına göre onlar arasında çeşitli tasnifler yapılır. KOBİ sınıflandırması için üç temel ölçüt kullanılır: Firmada çalışan ücretli personel sayısı, firmanın yıllık net satış hasılatı ve son olarak firmanın yıllık mali bilanço tablo aralığı. İlk maddede 0 – 9, 10 – 49, 50 – 249, ve 250 üstü gibi opsiyonlar bulunur. İkinci maddede bu aralıklar 0 – 3.000.000 TL, 3.000.000  TL – 25.000.000 TL,  25.000.000 TL – 125.000.000 TL ve 125.000.000 TL üzeri halindedir. Son maddede de ikinci maddedeki ile aynı aralıklar söz konusudur. 

Hangi Firmalar KOBİ Sınıfına Girer?

kobi-nedir-3

Yukarıdaki ölçütlere göre, bir firmanın Küçük ve Orta Boy İşletme (KOBİ) olup olmadığı tespit edilebilir. Mikro, küçük ve orta ölçeklerini kullanalım. Bu doğrultuda,

1. Mikro Boy İşletme

Bu işletmenin çalıştırdığı kişi sayısı yıllık bazda 10’dan azdır. Yine yıllık planda, net satış hasılatı veya mali bilanço tablo aralığından herhangi biri 3.000.000 TL’yi aşmaz. Önceden bu çıta 1.000.000 TL olarak belirlenmişken yakın zamanda üst limit buraya yükseltildi. Böylece eskiden KOBİ sayılabilecek olan birçok firma bu sınıflamanın dışında kalmış oldu.

2.Küçük İşletmeler

KOBİ’nin ilk basamağı olan küçük işletmelerin sınıflandırılmasında da aynı ölçütler geçerlidir. Buna göre, küçük işletmelerin çalıştırdığı kişi sayısı yıllık bazda 10 ila 50 arasındadır. Yıllık plandaki net satış hasılatı veya mali bilanço tablo aralığından herhangi bir 25.000.000 TL’yi geçmez. Önceden 8 milyon TL olan üst limit aynı dönemde 25.000.000 TL’ye kadar yükseltilmiştir.

3. OrtaBüyüklükteki İşletmeler

KOBİ’nin ikinci basamağı olan orta büyüklükteki işletmelerin sınıflandırılmasında da aynı ölçütler geçerlidir. Buna göre, orta büyüklükteki işletmelerin çalıştırdığı kişi sayısı yıllık bazda 50 ila 250 arasındadır. Yıllık plandaki net satış hasılatı veya mali bilanço tablo aralığından herhangi bir 125.000.000 TL’yi geçmez. Önceden 40.000.000 TL olan üst limit aynı dönemde 125.000.000 TL’ye kadar yükseltilmiştir. Böylece, önceden büyük işletme statüsünde bulunan çok sayıda firma orta büyüklükteki işletmeler sınıfına dahil edilmiştir. 

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler’in (KOBİ) kamu yardımlarından daha çok pay alabilmeler için kamuya ait yatırım şirketleri, yatırım ortakları ve önceden belirlenen bir dizi gerçek kişi KOBİ’lere yönelik kamu yardımlarının dışında tutulur. Kamu kurum ve kuruluşları ancak bağlı bulunduğu işletmenin toplam hissesinden %25’in altında pay alıyorsa KOBİ sınıfına dahil edilebilir. Kamu girişimlerine yönelik bu önlemle, özel girişimlere ait KOBİ’lerin daha fazla maddi yardım alması sağlanmaktadır. 

Ülkemizdeki KOBİ sınıflandırması, Avrupa Birliği ile yakın düzeydedir. Birlik ülkelerinde de yıllık bazda çalışan sayısında aralıklar 10, 50 ve 250 olarak belirlenmiştir. Yıllık net satış hasılatında aralık 2, 10 ve 50 milyon iken yıllık mali bilanço tablosunda 2, 10 ve 43 milyon avro tutarındadır. 

KOBİ Neden Önemli?

kobi-nedir-4

Küçük ve orta boy işletmeler dünyada olduğu gibi Türkiye’de de faaliyet gösterdikleri alanın belkemiği olarak nitelendirilmektedir. Türkiye’de toplam ekonomik büyüklükte KOBİ oranı birçok gelişmekte olan ülkeye kıyasla yüksektir. Bu durum, ülkemizde KOBİ desteklerinin yıldan yıla artarak sürmesini beraberinde getirmektedir. Kamu kurumlarının yanı sıra iş örgütleri, birlikler, bankalar, yatırım fonları ve diğer finans kuruluşları, KOBİ’lere yönelik birçok destek paketi sunmaktadır. 

KOBİ’ler, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de hem büyümede hem de üretim faaliyetlerinde sıra dışı bir role sahiptir. İstihdam alanında sahip oldukları rol ile bu alana büyük işletmeler ve birçok kamu girişimlerinden çok daha fazla katkı yapmaktadır. Aynı zamanda hane halkının da önemli bir parçasını oluşturan KOBİ’lerin büyümesi ve gelişmesi, bütünüyle toplumun ekonomik refahını artıracak bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Ekonominin belkemiği ve büyümenin itici gücü olan KOBİ’lerin büyük işletmelere göre bazı avantajları bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi, görece küçük ve bu sebeple esnek yapıları sebebiyle hızlı karar alma sürecine girebilirler. Bu esneklik, KOBİ’lerin piyasadaki rekabet şansını artırabilecek bir fırsattır. Fakat rekabet şansını belirleyen tek husus bu değildir. Nitekim büyük işletmelerin daha fazla sermaye grubunu kontrol edebilmesi, KOBİ’ler açısında bu anlamda bir dezavantaj olarak görülebilir. Yine de, doğru bir strateji uygulayarak KOBİ’lerin hızlı ve esnek karar alma avantajı ile hızlı gelişme gösterdiği çok sayıda örnek bulunmaktadır. 

KOBİ’lerin dikkat çeken bir diğer avantajı da uzmanlaşmadır. Uzun yıllar aynı sektörde bulunan işletmeler, büyük işletmelere nazaran daha dar ölçekte bilgi ve tecrübelerini yoğunlaştırarak daha erken uzmanlaşma şansı yakalayabilir. Bu uzmanlaşmaya KOBİ’lerin büyük işletmelere kıyasla düşük görülebilecek yatırım maliyeti giderleri eklendiğinde, aynı şekilde doğru strateji izlenmesi durumunda başarı sağlanabilir. 

Ülkemizde KOBİ’lerin gelişim, büyüme ve dönüşüm süreçlerini en etkin biçimde tamamlayabilmesi adına kamu kurumları yalnızca maddi destek değil Araştırma – Geliştirme (AR – GE) destekleri de sunmaktadır. Etkili hibe ve destek programları ile bir bütün oluşturan bu AR – GE teşvikleri ile KOBİ’ler uzmanlaşmanın yanında işletmenin kapasitesini büyütme, istihdam olanaklarını artırma ve yeni yatırımlara yönelme gibi konularda fırsatlar yakalamaktadır.